BAHÇELİ'DEN GÜÇ BİRLİĞİ GENELGESİ... Print

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin

halihazırdaki siyasi, sosyal ve ekonomik durumunun milliyetçi ve ülkücülerin ön

şartsız bir araya gelmelerini gerektirdiğini belirterek, "Var olan kırgınlıklar,

küskünlükler, dargınlıklar bir tarafa bırakılmalı ve Türkiye’ye sahip çıkmak için

üç hilalin altında toplanılmalıdır" dedi.

Bahçeli, parti teşkilatlarına gönderdiği genelgede, Adalet ve Kalkınma

Partisi iktidarıyla "Türkiye’nin çok tehlikeli ve sonuçları her bakımdan ağır

olacak bir uçuruma doğru hızla ilerlediğini" öne sürerek, "Gün geçtikçe vahim

boyut kazanan ve düne göre daha da içler acısı bir içeriğe bürünen hazin bir

Türkiye manzarası, üzerinde hepimizin ittifak ettiği bir kara tablo olarak

karşımızdadır" ifadesini kullandı.

Dağınıklık, düzensizlik, adaletsizlik ve asayişsizliğin her tarafı

sardığını ve beka düzeyindeki sorunların yoğunlaşmasına neden olduğunu iddia eden

Bahçeli, "Millet fertlerinin kafalarında belirginleşen ’biz ve öteki’ şablonu

gittikçe keskinleşmekte, çatışma ve kavga riski gün geçtikçe kuvvetlenmektedir.

AKP hükümetinin dışarıdan güdümlü olarak imal ettiği sözde demokratik açılım

projesi, milletimizin bin yıllık kardeşliğini ve beraberliğini yıkmak için fırsat

kollayan mihraklara üreyecekleri derin ve geniş bir alan açmıştır. Barıştan,

insan haklarından, özgürlükten ve adaletten bahsederek ellerinden kan damlayan

bölücü mihraklar, yıkım projesinin kendilerine sunduğu iğrenç imkanları sonuna

kadar kullanmaya başlamışlar ve cinayetlerine her ortamda devam etmişlerdir"

değerlendirmesinde bulundu.

Dumlupınar Üniversitesi öğrencisi Hasan Şimşek’in hayatını kaybettiği

olayı "insanlık dışı" olarak niteleyen Bahçeli, bu hadisenin Türkiye’nin nereye

sürüklendiğinin apaçık bir göstergesi olduğunu belirtti. "Ülkücü öğrencimiz,

dağdaki eşkıyanın üniversitedeki uzantısı olan katiller tarafından hunharca

katledilmiştir" diyen Bahçeli, Şimşek’e rahmet, ailesine, yakınlarına MHP’lilere

ve Türk milletine başsağlığı diledi.

Söz konusu olayın, "Türkiye’nin daha fazla özgürlük ve ileri demokrasi

sözleriyle geldiği kanlı tablonun son örneğini teşkil ettiğini" ifade eden

Bahçeli, şöyle devam etti:

"Eğer yıkım projesinin sürdürülmesinde daha fazla ısrar edilirse bölücü

hainler tarafından sistematik ve planlı seri cinayetler her tarafa sıçratılacak

ve kanlı bir iç hesaplaşmanın kapıları ardına kadar aralanacaktır. Üstelik AKP

ile PKK arasında süren müzakere ve mütareke süreci canileri aklayacak,

siyasallaşmalarının önünü açacak ve İmralı canisinin salıverilmesinin şartlarını

teker teker olgunlaştıracaktır. Geldiğimiz bugünkü aşamada hükümet, PKK’ya teslim

olmuş; millet ve devlet hayatımızda neden olduğu tahribatın karşılığını da

dışarından övücü sözlerle almıştır. AKP, Türk milletinin birliğine şarlatan bir

demokrasi zihniyetiyle tuzak kurmuş, taşlar bağlanmış ve katiller maalesef

başıboş bırakılmıştır.

Farklılıkların hatırlatılması, etnik kimliklerin umutlandırılması,

bölücülerin cesaretlendirilmesi Türkiye’yi süratli bir şekilde kardeş kavgasının

çekim alanına sokmuştur. Nitekim dizginlerinden boşalan kutuplaşma eğilimleri,

milletimizin bir arada yaşama hedefine darbe üstüne darbe vurmakta, öfke, kin ve

tahammülsüzlük toplumsal yapıyı etki ve tesir altına almaktadır. İhanetin

kılavuzluğunu yaptığı, iktidarın sahiplendiği sözde demokratikleşme hezeyanları,

toplumsal yapıda artan gerginlikten ve yayılan etnik tahrikten dolayı birikmiş

olan ayrılıkçı fay hatlarını çatırdatmaya ve çatlatmaya başlamıştır."

 

-"TÜM MİLLİYETÇİ-ÜLKÜCÜ VATANSEVERLERİN GÜÇ BİRLİĞİ YAPMASI ARTIK

KAÇINILMAZ"-

Hükümetin uygulamalarıyla "milletin değerlerinin, devletin ilkelerinin

kopma noktasına kadar esnetildiğini ve büküldüğünü, bin yıllık kardeşliğin açılım

denilen pimi çekilmiş bombayla menfur bir suikasta uğradığını" iddia eden

Bahçeli, genelgede şu görüşlere yer verdi:

"Cumhuriyet tarihinde hiçbir iktidar AKP kadar yalanla gerçeği yer

değiştirmemiş, hiçbir hükümet AKP kadar milletimizin kutsallarına zarar

vermemiştir. Türklük bilinci bu iktidar zamanında hor görülmüş ve zayıflatılmış,

adalet duyguları dumura uğratılmış ve zedelenmiş, insanlık değerleri çarpıtılmış

ve meta haline dönüştürülmüştür.

Her şeyi gösteriş uğruna feda eden Başbakan Erdoğan, Türk milletinin

kendi etrafında halkalanmış koruyucu düzeneklerini bir bir yıkmaktan hicap

duymamış, bunu da süslü sözlerle ve gerçek niyetlerini gizleyerek yapmaktan

sakınmamıştır. Milliyetçilik, millet, milli tarih ve Türk kimliği Başbakan ve yol

arkadaşlarının ağır bir saldırısına uğramış; bekamız büyük bir tehdide maruz

kalmıştır.

Milli varlıklarımıza ve değerlerimize hakaret ne hazindir ki ucuz, kolay

ve maliyetsiz bir duruma ulaşmıştır. Bölücülüğün itibar ve değer kazandığı

bugünkü ortamda, millet ve devlet bekasına her zamankinden daha fazla sahip

çıkılması bir mecburiyet haline gelmiştir. Çürümüş AKP iktidarının daha fazla

nifak saçmaması, kirli emellerine ulaşamaması için tüm milliyetçi-ülkücü

vatanseverlerin güç birliği yapması artık kaçınılmaz olmuştur.

Ülkemizin kaygan zeminli kumlara dikilen bir kulübe ya da rüzgarda

savrulan bir çadır olmadığının açık ispatı, Türkiye sevdalısı yüreklerin inançlı

mücadelesiyle gerçekleşebileceğinden kimse kuşku duymamalıdır. Türk milletinin

etnik toplulukların koalisyonu olarak görenlere, Türk devletini terör örgütünün

muhatabı seviyesine düşürenlere verilecek bir milli cevap mutlaka vardır ve onun

da yolu, millet ve devlet bekası için güç birliği yapmaktan geçmektedir."

-"VAR GÜCÜYLE MÜCADELE ETMEYE NİYETLİ TÜM VATANSEVERLERE ULAŞILACAK"-

MHP’nin 31 Ekimde, "Millet ve Devlet Bekası İçin Güç Birliği yapmak" ve

"milletle tam olarak bütünleşmek" düşüncesiyle büyük bir heyecan ve azimle yola

koyulduğunu belirten Bahçeli, "önümüzdeki sürecin çok tehlikeli ve kritik

gelişmelere gebe olduğunu" ifade ederek, teşkilat yöneticileri ve partililerden

şu hususlara azami derecede dikkat edilmesini istedi:

"Türk milletinin ayrıştırılmasına ve parçalanmasına dönük alçakça

tertiplerin artacağı ve yayılacağı risklerle dolu bir dönemin tüm belirtileri

şimdiden görülmektedir. Devletimizin, AKP eliyle terör örgütüne denk bir konuma

düşürülmesi, sahip olduğu itibar ve kudrete ciddi düzeyde zarar vermektedir.

Süreç, milletimizin çözülmesi ve dağılmasına, devletimizin tahrip ve imha

edilmesine neden olacak dinamikleri harekete geçirmiştir. Bu nedenle vatanımızın

her yöresinde; milletimizin ve devletimizin kalıcılığına ve ebediliğine kendini

adamış, buna inanmış ve var gücüyle mücadele etmeye niyetli tüm vatanseverlere

ulaşılacak, partimizin düşünceleri berrak bir şekilde aktarılacak, güç birliği

yapmak için milli çağrımız tekrarlanacaktır.

Türkiye’nin halihazırdaki siyasi, sosyal ve ekonomik durumu; milliyetçi

ve ülkücülerin ön şartsız bir araya gelmelerini gerektirmektedir. Kaos ve

kargaşanın girdabına düşmenin eşiğinde bulunan aziz milletimize sahip çıkılması,

melanete haddinin bildirilmesi, dilimize ve bayrağımıza destek olunması ve

ihanetle aynı safta birleşen iktidar partisine ders verilmesi tarihi bir vazife

haline gelmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi; milli ve tarihi kabullerimizin

ışığında, milletimizi ve devletimizi korumaya ve ayağa kaldırmaya yeminlidir. Bu

itibarla; var olan kırgınlıklar, küskünlükler, dargınlıklar bir tarafa

bırakılmalı ve Türkiye’ye sahip çıkmak için üç hilalin altında toplanılmalıdır.

Teşkilat yöneticilerimiz ve mensuplarımız; partimizle gönül bağı olan, geçmişte

bir arada olduğumuz; sevinç ve acılarımızın müşterek olduğu, davamızın

ilkelerinden hiç ödün vermemiş kim varsa kucaklayacaklar ve güç birliği yapmanın

önem ve aciliyetini içtenlikle anlatacaklardır."

-"PROVOKASYONLARA GELİNMEYECEK"-

Gelişmelerin, toplumsal gerilim ve kaos emarelerinin yoğunlaştığını

gösterdiğini öne süren Bahçeli, Taksim’deki saldırının, terörün şehir

merkezlerini hedefine aldığına işaret ettiğini, sokakların, caddelerin, iş ve

alışveriş merkezlerinin, meydanların, üniversitelerin terör örgütü eylemlerinin

yoğunlaşacağı yeni alanlar olacağının anlaşıldığını ifade etti. Bahçeli,

genelgede şunları kaydetti:

"Özellikle milliyetçi-ülkücülere yönelik tahrik ve saldırıların

artacağı, kavga ve kargaşa ortamının doğması için yeni tezgahların yapılacağı

anlaşılmaktadır. Her ne sebeple olursa olsun, hiçbir milliyetçi-ülkücü dava

arkadaşım gerilimin ve çatışmanın tarafı olmayacak, kardeş kanının akmasını

isteyen mihrakların oyunlarına gelmeyeceklerdir. Karşılıklı tartışma, atışma ve

kaba kuvveti teşvik edecek her türlü ortamdan mutlaka uzak durulacak,

provokasyonlara gelinmeyecek, güvenlik görevlilerinin harekete geçmesi sabırla

beklenecek ve teşvik edilecektir.

AKP hükümetinin partimiz ve mensuplarımız üzerinde yeni oyun ve siyasi

faaliyet içinde olacağı şimdiden belli olmuştur. Özellikle genel seçimlere

hazırlık kampanyası esnasında bunları fazlasıyla görmek mümkün olacaktır.

Partimize yönelen saldırıların özünde; etkinliği ve siyasi gücü zayıflatılmış,

aynı zamanda Meclis dışında bırakılmış bir MHP özlemi bulunmaktadır. Böylelikle

PKK terör örgütünün siyasete dahil edileceği, genel seçimler sonrası hazırlanacak

yeni anayasada Türk ibaresinin çıkarılacağı ve İmralı canavarının serbest

kalacağı bir siyasi iklim vasat bulmuş olacaktır. Baraj konusunun ısıtılıp tekrar

gündeme taşınmasının yegane nedeni de bunlardır. Elbette bu şer niyet ve

iftiranın hayat bulması mümkün değildir. AKP merkezli yürütülen bu senaryonun

amacına ulaşamayacağını ve milliyetçi-Ülkücü iradeye çarparak yok olacağını

herkes görecektir. Bu itibarla, olumsuz propaganda, haber ve yorumlara itibar

edilemeyecek, mahalli düzeydeki ithamlara ise anında cevap verilerek Genel Merkez

bilgilendirilecektir."

MHP’nin 2011 yılında yapılacak seçimlere çok iddialı şekilde

hazırlandığını belirten Bahçeli, şöyle devam etti:

"Hedef tartışmasız tek başına iktidara ulaşmaktır ve bunun dışındaki her

olasılık bizim dışımızdadır. Milletimize, partimizin politikaları ve yapacakları

anlatılırken; içten, anlayışlı ve kararlı olmak vazgeçilmez davranış ilkeleri

olacaktır. Muktedir bir Türkiye’ye ulaşmak için temel sorun alanlarının

çözüleceği; güvenliğin, esenliğin, rahatın, huzurun ve refahın her haneye üç

hilalle birlikte gireceği müjdesi vatandaşlarımıza ulaştırılacaktır. Seçimlere

kadar her teşkilatımız faaliyet raporlarını bugünden başlayarak planlayacak ve

sonuçlarını, hangi çalışmaların yapıldığını ana başlıklar halinde ve bir rapor

formatında aylık olarak Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına

bildireceklerdir.

Milliyetçi Hareket Partisi; Türk milletini bir ve bütün halinde

yaşatmaya, devleti ayakta ve güçlü kılmaya kararlıdır. Milletimizin karnı tok,

başı dik ve onurlu bir şekilde yaşaması için ne gerekiyorsa yapılacak ve mutlaka

başarılacaktır. Küresel rekabette edilgen ve figüran değil; sürükleyici,

belirleyici, etkin ve tayin edici bir güce ulaşmamız ve özlemini çektiğimiz

ihtişama kavuşmamız için her çaba gösterilecektir. Bu nedenle, gelecek yıl

yapılacak olan seçimler milletimizin kaderini belirleyecek ve bekamıza yönelen

tehditlere milli bir cevap olacaktır. Partimizin, geciken tek başına iktidar

amacına ulaşması için, muhterem dava arkadaşlarımın verecekleri desteğin,

yapacakları çalışmaların başarıya ulaşmasını diliyor, hepsinin mübarek Kurban

Bayramı’nı şimdiden kutluyorum."13.11.2010