Bitkilerin kendi aralarında iletişim kurabildiği ve çevreleri hakkında bilgi toplayabildiği ortaya çıktı. Bu durumun, biribirleriyle ‘iyi geçinen’ bitkiler yan yana dikildiği zaman, daha verimli gelişmelerini sağladığı belirtildi. Bilim insanları, bitkilerin akustik titreşimler sayesinde iletişim kurduğunu ve çevreleri hakkında bilgi topladıklarını tespit etti.
TÜRK MİLLETİNİN, HATAY- REYHANLI HALKININ VE YAKINLARINI KAYBEDENLERİN BAŞI SAĞOLSUN.
TÜRK MİLLETİ BU KATLİAMIN SORUMLULARINDAN BUNUN HESABINI ERGEÇ SORACAKTIR.
ÜLKÜTEK
MADENCİLİK SONUÇ BİLDİRGESİ
Türkiye 23. Uluslararası Madencilik Kongresi ve Sergisi 16-19 Nisan 2013 tarihlerinde Antalya-Kemer‘de gerçekleştirilmiştir. Maden Mühendisleri Odası tarafından, madencilik sektörünün bu en önemli etkinliği, bu yıl yurtiçi ve yurtdışı madencilik çevrelerinden çok büyük bir ilgi görmüş ve 50‘ye yakın ülkeden 1000‘in üzerinde delege ile toplanmıştır.
Kongrede, madencilik ve enerji alanında 238 adet bilimsel bildiri sunumunun yanında 20‘ye yakın özel sunum yer almıştır. Sunulan bildirilerde, 100‘den fazla üniversite ya da araştırma kurumundan 500‘den fazla yazarın imzası bulunmaktadır. Etkinlik sırasında, yaklaşık 60 firmanın katıldığı bir madencilik sergisi de gerçekleştirilmiş, madencilik sektöründeki son teknoloji ile ürün ve hizmetler sergilenmiştir. Kongre süresince madencilik ve enerji alanında pek çok konu, bilim insanları ve sektör temsilcileri tarafından tartışılmış, çözüm önerileri ortaya konulmuştur. Bu çerçevede hazırlanarak sempozyum sonrası yayınlanan sonuç bildirgesinde aşağıdaki tespit ve öneriler yapılmıştır;
Son 30 yıldır, bütün dünyada dozajı gittikçe artan bir tartışmanın odak noktası olan çevre konusu, katı ideolojik yapılanmaların yıkılmasından sonra entel(ektüel)erin yeni uğraş alanı olurken, bütünüyle insanlığın geleceğini etkileyen hayati bir ulusal ve küresel sorun olarak hepimizi yakından ilgilendirmektedir.
Bilindiği gibi, insanın doğuştan getirdiği ruhi potansiyelleri ancak fiziki ve toplumsal bir çevrede işlenerek harekete geçirilebilir. Bizim, fiziki çevremiz bedenimizden evimize, ülkemizden dünyamıza, galaksimizden bütün maddi kâinata kadar genişlerken, toplumsal çevremiz de kendimizden ailemize, akrabalarımızdan hemşerilerimize, milletimizden bütün insanlık âlemine kadar uzanır. Fiziki çevremiz ile toplumsal çevremiz arasında bitki ve hayvanlar âlemi yer alırlar ve bunlar çevresel bütünlüğümüzü hem zenginleştirirler hem de tamamlarlar.
'Kuantum internet'i ifşa ettiler Siber savaşta güç dengelerini değiştiren açıklama! Bilim insanları dünyanın dört bir yanındaki laboratuvarlarda kurantum internet ve bilgisayarlar geliştirmek için uğraşadursun, ABD’nin Los Alamos Ulusal Laboratuvarları’ndan bilim dünyasını şaşkına çeviren bir açıklama geldi: En az iki yıldır kuantum internet kullanıyoruz. Sadece bilim insanları ve mühendislerin değil, dijital dünyanın en büyük hayallerinden biri olan kuantum internet, ABD’nin New Mexico eyaletinde sessiz sedasız hayata geçmiş. Ancak sanılanın aksine, Los Alamos araştırmacıları kullandıklarının ‘farklı bir kuantum internet’ olduğunu belirtti.
Hafta içinde Türkiye, “İnternet Tahsisli Adları ve Sayıları Kurumu’nun (ICANN)” aldığı küresel bir kararla, dünya sanal aleminin üç merkezinden biri yapıldı ve şehir olarak da İstanbul seçildi.
Bunun anlamı şu; İstanbul, Singapur ve Los Angeles'la beraber dünyanın 3'üncü İnternet Yönetim Merkezi olacak. Böylece Avrupa, Karadeniz Hazar Bölgesi, Ortadoğu ve Afrika'yı kapsayan bir dijital coğrafyaya hizmet verecek.
Kâğıt üzerinde bu şehre yapılan dağıtımın ilk makul gerekçesi zaman! Sekiz saatlik dilimler halinde mesai bu üç şehir arasında dönecek.
Türk Milliyetçiliği tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olan 3 Mayıs 1944 hadisesinin üzerinden tam 69 yıl geçmiş bulunmaktadır. Ama 3 Mayıs 1944’ü doğuran şartlar ve gelişmeler bugünde önemini ve sıcaklığını korumaktadır. O vakte kadar fikri sahada müdafaa edinilen Türk milliyetçiliği 3 Mayıs miladıyla aksiyoner safhaya taşınmıştır. Türk Milliyetçiliğinin siyasi ve sosyal bir harekete dönüşümünün temellerini atmıştır.
Bugün Türkiye’de açılım adı altında etnik ayrılıkçılığı körükleyen ve Türk Kimliğini her fırsatta reddeden bunu kamu kuruluşlarının TC tabelalarını indirmeye, anayasadan Türklükle ilgili maddeleri çıkartmayı düşünecek kadar ileriye götüren bir siyasi anlayışa karşı, büyük Milletimiz Türk Milliyetçilerinin verdikleri mücadelenin önemini bugün net bir şekilde anlamaya başlamıştır. Dün Türk milliyetçilerini en ağır şekilde eleştiren siyasi anlayışlar ve siyasetçiler, yaşanan süreci gördükçe Türk milliyetçilerine hak vermenin mecburiyetini yaşamaktadırlar.
Türk'ü anlamamak için tarihe göz yummak gerekir. Haksız saldırılar ve adi iftiralar önünde Türk'ün vakur kalışı, kuşku yok ki körlerin gerçeği, eşyayı anlamadıklarını düşündüklerinden ve körlere acıdıklarındandır. Bu soylu davranış o adi iftiralara ne açık bir cevap oluyor. Pierre Loti Dünyada iki bilinmeyen vardır. Biri kutuplar, diğeri Türkler. Albert Sorel Kılıcı insafsız bir beceriyle kullanan Türk'ün eli, yendiği insanların yarasını sarmakta da ustadır. Lord Byron
Bu güne kadar Devlete ait kurumları özelleştirme adı altında yerli ve yabancı kuruluşlara satarak bütçeyi denkleştiren hükümet, 2B yasasını çıkararak bu yıl için 4,8 milyar T.L gelir elde etmeyi hedeflemekteydi. Özellikle Hükümete yakın Medya tarafından 2B sahiplerine müjdeli haber olarak duyurulan 2B yasası sanılanın aksine özellikle Orman köylülerinin büyük çapta karşı gösterilerine neden oldu.
Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerin çevresindeki 2B arazilerinin büyük rant getireceğini düşünen rantçılar bu arazileri almak için kolları sıvadılar. Şehre yakın köylerde de “rantçı baskısı” yaşanmaya başlandı.
MHP’nin “Milli Değerleri Koru ve Yaşat” sloganı ile başlattığı mitinglerin ikincisi 20 Nisanda İzmir de Gündoğdu Meydanı’nda düzenlendi. ‘Bayrak’ temasıyla düzenlenen ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin katıldığı İzmir mitingine basındaki her türlü karartma ve ambargoya rağmen ülkesini, milletini, vatanını bayrağını seven bir milyona yakın insan katıldı. Bu insan seli alanlara caddelere sığmadı.
Sırasıyla Adana, Erzurum, Konya, Elazığ, İstanbul, Samsun, Ankara da yapılacak bu mitinglerin her birindeki kalabalık çığ gibi büyüyerek artacaktır. Türkiye’yi kendi amaçları doğrultusunda bölerek dizayn etmeye çalışan emperyalistler ve onların yerli işbirlikçileri bu direnç ve irade karşısında hüsrana uğrayacaklardır. İşte Devlet Bahçeli’nin İzmir Bayrak mitingi konuşmasından satır başları…
Mondros Mütarekesi sonrası Osmanlı devleti topraklarını parçalamak isteyen emperyalist devletler, azınlıkları kışkırtarak ermeni ve Kürtlere ABD başkanı “Wilson İlkeleri”ne dayanarak bağımsızlık vermek istediler. Bunun üzerine ayaklanan Türk milletini yatıştırıp, bölünmeye razı etmek üzere görevlendirilen ve adına “heyet-i nasiha” denen heyetler kuruldu.
İstanbul Hükümeti tarafından oluşturulan bu heyetin başlıca görevi işgal güçlerine karşı özellikleİngiliz ve yunan işgallerinin olumsuzluğunu örtbas etmek ve halkın milli mücadeleye katılmasını önlemekti. Anadolu’da başlayan direnişi yatıştırmak amacıyla halka öğüt vermekle görevlendirilen ve bazı şehzadelerin de başkanlığını yaptığı bu heyet, barışın, ancak koşulsuz teslim ve düşmanı kızdırmamakla sağlanacağına dair propaganda yapmaya başladı. Heyet Erzurum ve Sivas Kongreleri’nden sonra etkisini tamamen yitirdi. Türk milli mücadelesi bütün bu planları, ihaneti, gizli-açık anlaşmaları yırtıp attı. Bütün mücadelelerine rağmen, Türkiye’yi bölmek, Ermenistan ve Kürdistan’ı kurmak isteyen emperyalist güçler, yeni bir Türk Devletinin kurulmasına engel olamadılar