"TÜRK UÇAK GEMİSİ" ZAMANI GELDİ Mİ? |
![]() |
Monday, 26 September 2011 14:33 | |
Bugün stratejik itirazlar-ki en önemlileri ve süreci durduranlar bunlardı-ortadan kalktığı gibi, kimi kaygılarla gelebilecek uluslararası itirazlara çok da kulak asmayacak bir zamanlama mevcut. Tabii bunların hiç biri, bir “uçak gemisi”nin mânasını görmemek demek değil: uçak gemisi demek bir ülkenin yerel ve hatta bölgesel olmaktan çıkarak vuruş gücünü küresel hale getirmesi demek. Çünkü bir uçak gemisi aslında sadece uçak gemisi değil. Bunun lojistiği ve teknolojisi apayrı bir üretim (!) gerektiriyor. Siyasi platformun ihtiyaçlarını destekliyor.
İlk tartışıldığı dönemde, “Türkiye uçak gemisini ne yapacak” diye soruluyordu. Bugün için sorunun o kadar çok ve makul yanıtı var ki. Karadeniz ve Ege’yi söylemek gereksiz. Ancak, Akdeniz’in “tamamı”, Hint Denizi (!), Basra (!), korsanlıkla mücadelede zaten var olan, üstelik bunu dünya daveti ile yapan Türkiye’nin “uçak gemisini ne yapacaksın” sorusuna vereceği sayısız cevap var. Bu tartışmanın bir benzeri Hava Kuvvetleri'nin havada yakıt ikmali yapabilme kabiliyeti üzerine de yaşanmıştı. Hemen aynı itirazlarla. Bugün Hava Kuvvetleri’nin “uçuş mesafesi”nin, havada kalış süresinin ne kadar işe yaradığı ortada. Ve Türkiye örneğin Doğu Akdeniz gibi İsrail ve Rum kesimi tamamen bir tarafa, örneğin Fransa gibi büyük oyuncuların katılacağı çekişmeli bir masaya otururken de bunu düşünmeli. Kullanmak için değil. Onların hesap etmesi için. Öte yandan dünya stratejik alanlarının, deniz ve boğazlara yönelen bir stratejik bir bakışı da gelişmiş durumda. Yani denizler önemli olacak. Peki Türkiye resmi olarak bu konuda ne düşünüyor? Kimi açıklamalar önemli! Örneğin: Savunma Sanayii Müstaşarı Murad Bayar, "ihtiyaç olması halinde, Türkiye'nin kendi uçak gemisini yerli imkan ve kabiliyetleri ile yapabilecek güçte olduğunu" söylemiş olması gibi! Veya, “Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Emekli Oramiral Salim Dervişoğlu’nun,"Uçak gemisi zaruri" demiş olması gibi. www.iyibilgi.com
|