UFUK AÇAN ZAFERLER PDF Print E-mail
Written by ulku2   
Tuesday, 05 October 2010 13:18

Özünde gelişme kabiliyeti olan her varlık, şartları oluşunca harekete geçer. Açılma, gelişme ve olgunlaşma hedeflerini aşama aşama , adeta zincirleme bir fetih hareketiyle zafere ulaştırır. Tıpkı toprağın içindeki bir incir çekirdeğinin kabuğunu çatlatması, filizlenip toprağı delmesi, fidan olup dal budak salması ve nihayet çiçek açıp meyveye durması gibi. Küçücük incir çekirdeğinin içinde hapsedilen hayat enerjisinin etrafındaki bütün zorluklara rağmen aşama aşama ileriye doğru atılması, açılıp gelişmesi, biri diğerini tetikleyen zaferler dizisidir.

Bu açıdan bakıldığında etrafımızı saran ve benliğimizde odaklaşan hayat denen gerçek mucize en geniş ve en genel anlamda iç içe geçmiş zaferlerin ürünüdür. Eğer, hayat içinde hayatı doğuran böyle anlamlı zaferler olmasaydı, her tarafı derin bir ölüm sessizliği saracaktı. Zifiri karanlığı ölüme mahkum eden aydınlığın enerji dolu ışıkları daha ışımadan sönecekti. Her türlü kötülüğe analık eden kara cehaletin amansız düşmanı olan bilgi akıl dolu kafaları ve sevdalı gönülleri aydınlatamayacaktı. Hayatı zehir eden kopkoyu nefreti kovamayacak, ilahi aşktan zuhur eden sevginin yaşatıcı ve yeşertici rahmani soluğu mana ve madde dünyamızı canlandıramayacaktı.

İşte bu yüzden, görünürde her türlü olumsuzluktan bir çok hayrın ve güzelliğin doğumunu sağlayan kutsal bir sancının, bereketli bir çilenin adıdır, zafer.

Zafer vardır feth eder Mekke’yi, temizler putlardan kutsal Kabe’yi. Zafer vardır, sıradağlar gibi duran Bizans ordusunu dağıtır Malazgirt’te, açar Anadolu’yu ardına kadar, Allah’ın ordusu Türklere. Zafer vardır, yıkar surları, girer Kostantine’ye, açar yepyeni aydınlık bir çağı. Zafer vardır, Türkü söyler Kosava’da, Mohaç’ta, Çaldıran’da, Mercidabık’ta , toplar yetmiş iki buçuk milleti Türk’ün adalet dağıtan bayrağının altında. Ve yine zafer vardır, dağıtır bütün kahpeliğiyle üstüne çullanan yedi düveli, kovar ebedi Türk Yurdu Anadolu’dan.

Bir de, dudakları çatlatan çöl cehenneminde serabı görülen pınar suyu gibi hasreti çekilen, ufuklar ötesine gizlenmiş zaferler vardır. Birleşmiş, bütünleşmiş, devletleşmiş Büyük Türkiye Ülküsü gibi. Böyle bir Türkiye’nin etrafında toplanmış koskoca İslam Dünyası gibi. Ve böyle bir dünyanın kardeşlik ve huzur yörüngesine girmiş, tek vücut olmuş insanlık ailesi gibi.

Bu ufuklar ötesine uzanan zaferleri yaşamak mümkündür: Eğer, Sen istersen.

İstemek demek; hazırlamaktır, gerekli ve yeterli emeği, sermayeyi, bilgiyi, sevgiyi ve aşkı başlatmak için zincirleme zaferler hareketini.

Ve yine hazır olmaktır, en çetin yollardan geçmeye, sabrın ve sebatın dikenli yollarında yürümeye, çatlatırcasına gerim gerim geren kafa ve gönül sancılarını çekmeye…

Madde ve manada adeta “her dem yeniden doğmak”tır, gerçek nurlu zaferlere ulaşmak.

Yunuscasına sevdalanmak, Yavuzcasına celallenmektir, zaferlere ulaşmak…

Eğer bitmeyen baharları, ölmeyen hayatları, sönmeyen aydınlıkları, sonsuza uzanan mutlulukları getirecek kutsal bir zafer istiyorsan, dön içine, bak kendi öz gerçeğine, anla kimmiş senin yenmen gereken gerçek düşmanın. Ve Bismillah diyerek başlat Büyük Cihadı. Yen, yedi aşamada yedi düvelin kanlı, kinli,kirli ordularını. Ulaş menziller menziline, kavuş büyük kurtuluşa, er kutlu zafere.

Böyle bir zaferin açtığı nurlu ufukta sana ötelerden şöyle seslenildiğini duyacaksın: “.. Ey olgunluğa ve doygunluğa ermiş benlik!... Sen Rabbinden Rabbin de senden hoşnut olarak O’na dön. İyi kullarımın arsına katıl ve Cennetime gir..”

İşte burası Ülkücülüğün zirvesidir.

Etem MANASLI

 

 

www.kutluyol.org

 

 
bayrak2.gif

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!

Anket

Sitemizin son hali hakkındaki görüşünüz:
 

Free template 'Feel Free' by [ Anch ] Gorsk.net Studio. Please, don't remove this hidden copyleft!