ŞAİR DİLAVER CEBECİ ANILDI |
Monday, 02 June 2014 11:41 | |
Hepimizin büyük coşkuyla söyleyip dinlediği “Türkiyem” şiirinin yazarı Dilaver Çebeci’yi vefatının 6. yıldönümünde Ülkütek olarak rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhu şad mekanı cennet olsun.
İkinci anma etkinliği ise İLESAM (Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği) İstanbul Şubesi tarafından 31 mayıs 2014 Cumartesi günü Gülhane’de yapıldı. Anma gününde Recep Arslan’ın yönettiği toplantıda Sadettin Kaplan, Dilaver cebeci’nin şiir dünyasını; İbrahim Metin nesir yazılarını; Cafer Vayni de Sosyolog Dilaver Cebeci’yi değerlendirdi. Oğlu Çağrı Cebeci ise kendi gözünden babasını anlattı. DİLAVER CEBECİNİN ÖZGEÇMİŞİ Yediden yetmişe herkesin ezberleyip, büyük coşkuyla söylediği “Türkiyem” isimli şiirinin yazarı, nam-ı diğer Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi Dilaver Cebeci 29 haziran 2008 tarihinde ebedi aleme yürümüştü. Kabristanı İstanbul/Çengelköy mezarlığında yer almaktadır. Dilâver Cebeci, 1943′te Gümüşhane’ye bağlı Kelkit ilçesinin Dayısı köyünde doğdu. Ailesinin Kırıkkale’ye göçmesi üzerine ilkokulu orada tamamladı. Ortaokulu Merzifon ve Mersin askeri okullarında, Kınkkale’de başladığı lise öğrenimini Erzincan’da tamamladı. A.Ü. İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi (1970). Aydın’da öğretmenlik ve Halk Eğitimi Başkanlığı, İstanbul Ortaköy Eğitim Enstitüsü’nde öğretim görevliliği, Diyanet işleri Başkanlığı’nda neşriyat uzmanlığı, Üsküdar Kız Lisesi’nde öğretmenlik yaptı. İ.Ü. İktisat Fakültesi’nde İktisat Tarihi yüksek lisansı ve sosyoloji doktorası yaptı. Marmara Üniversitesi öğretim üyeliğinden emekli oldu. İlk şiiri 1965 yılında Defne dergisinde çıktı. Şiirleri, hikâyeleri, mensureleri ve mizah yazıları Devlet, Töre, Bozkurt, Türk Edebiyatı, Türk Yurdu, Güney Su, Ortadoğu, Hergün, Yeni Düşünce, Ayrıntılı Haber, Türkiye dergi ve gazetelerinde yayınlandı. Dilâver Cebeci, millî ve tarihi motiflerle bezeli lirik şiirleriyle tanınır. Edebiyatımıza "Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi" mizahî tipini kazandırdı. Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi imzasıyla yazdığı yazılarında Türk sosyal hayatına bir 16. yüzyıl Osmanlı vatandaşı gibi bakarak, bu hayatın Türk kültürüne yabana yönlerini latif bir üslupla hicvetti. Edebiyatımızda uzun ve hikâyemsi mensure türünü denedi ve bu denemelerinde milli romantizmi vermeye çalıştı Şiirleri: Hun Aşkı (1972, ikinci baskısında mensurelerini ekledi, 1984), Şafağa Çekilenler (1984), Ve Sığınırım İçime (1992), Kandahar Dağlarında Sabah Namazı (Kendi sesinden kaset, 1992). Mensureler: Mavi Türkü (1983). Mizahî yazıları: Devranname (Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi imzasıyla, 1984). Oyunu: Büyü (1984). İktisat Tarihi ve Sosyoloji konularında makaleleri olan Cebeci’nin “Tanzimat ve Türk Ailesi” isimli bir kitabı 1993 yılında neşredildi. Sözlerini yazdığı “Türkiyem” şarkısı ile gönüllere taht kuran Dilaver Cebeci Hun Aşkı, Sitare, Ve Sığınırım İçime, Şafağa Çekilenler, Asra Yemin Olsun ki, Tüm Şiirleri, Mavi Türkü isimli şiir kitapları; Devranname, Seyranname, Ben Kazan’a Gidiyorum, Evliya Çelebi Çocuk Kitapları Dizisi, Tanzimat ve Türk Ailesi, Türk’e Dair ve Divan Şiirinde Kadın isimli nesir ve bilimsel kitapları ile başta Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi sütununda yazdığı henüz kitaplaşmamış olan birçok yazı ve makalesi bulunmaktadır. DİLAVER CEBECİNİN ŞİİRİNDEN ÖRNEKLER Dilaver Cebeciyi ve ülküsünü yazıyla anlatmak zordur. Onu iyi anlatan şey şiirleridir. Sinan Küçüklerin güzel yorumlarıyla Dilaver Cebecinin şiirlerinden birkaç örnek bize onu daha iyi anlatacaktır. “Şehitlerimizi şiirlerinde yaşatan şairimiz bu kutlu mücadelenin erlerini yine ruhumuza dokunacak şekilde ifade ettiği şu mısralar gönlümüzü okşar, bedenimizi bir titreme alır ve tüylerimiz diken diken olur: Onlar, Oğuz mayası gök ışığın erleri, Onlar, ülkü çağının bahadır melekleri... Mor dağların göğsünde kaldı pençe izleri, Hacerü'l Esved gözlerini gönlümüze resmettiler...
Dilaver Cebeci her Müslüman-Türk genci gibi maneviyat pınarlarından beslenmiş, bunu aldığı eğitimlerle tamamlayarak ruhuna Türk-İslam Ülküsü’nü; ilimle aklına, aşkla ruhuna ilmek ilmek işlemiştir. Tesbihim ülkümün doğum sancısı, Şairimiz başka bir şiirinde Türk İslam Ülküsü motifini böyle işler : Dokuz ışık kör zulmeti yaranda Ülkücü hareketin Türkiye sevdası, bitmez ve tükenmez coşkun ırmaklar misali gönül diyarından akarken döküldüğü yer; Türk ve Türkiye sevdalısı Dilaver Cebeci’nin, “Türkiye’m” şiirinde en iyi şekilde yer bulmuştur. , enson sözü Türkiye’m ile yine Dilaver CEBECİ alırken onu tekrar minnet ve saygıyla anıyoruz:” TÜRKİYEM Baş koymuşum Türkiye’min yoluna Deli sular, salkım-saçak söğütler, Sevdalıyım, yangın yeri bu sinem Düğünüm, derneğim, halayım, barım, |
|
Last Updated ( Monday, 02 June 2014 11:54 ) |