Onlar; Tevellütleri zamanın rakkasına değil, ufkun ötesine dayanan.. delişmen gönülleriyle yıldırım sedası, zemahşer-i kıyamın isyan gülleridir...

Onlar; Kaderin yazgıladığı hikayatda; sıtmalı bir doğum.. ana rahminden sakıt düşler ve mahpus ardılı çile muştulananlardır...

Onlar;Muhtekir ve eyyamsız günlerin bakiliğinde; bir-den biz oluvermenin esrikliğinde hoyratlaşan Türkülerdir… Hayat var olmazdan evvel.. evvel zaman söylencelerinde hayatı var edenlerdir…

Onlar; Kerbela çölüne su, Tanrıkut fermanına baş koyan ateş fedaileridir…

Kürşad yazgısı duruşlarına bin selam olsun!...

Azat olmanın bahtiyarlığı bir başkadır; gözlerin çağırdığı, ellerin aradığı, yüreğin kucakladığı mavi çocuklar.. AZADLIĞIN ZİRVESİ ÜLKÜCÜLER!.. Sebepsiz ve nedensiz sevda kuşanmak için Türkmen analarının aguşunda kınalı koç olmak gerekirdi; vay ki sana imrenmemek.. vay ki sen olmamak ne kahırdır!..

Bozkurt sedasında TANRIDAĞ kadar büyüksün!.. TÖRE buyruğunda ALLAH huzurunda diz kırarak ant verdin.. sonsuzluğa akan kanına aşk olsun!.. Halel gelmeyecek Türk olan adına, vatana, bayrağa!.. O Bozkurt duruşunda iman kılıcına davranarak parçalamalısın karanlığı… Atalar sözünü boş koma!... “Kurt bakışı yüzler yere eğilmesin” diye müjdelenen peygamber gülü sen değil misin?!.

Dilini, dinini, özünü ve kinini Allah aşkına diri tut!.. Şu bezirgan saltanatında; vatanın, bayrağın, kanın ve canın yağlı urgana çekilirken yaftalandı hükmün: CÜRM-Ü SEBEP TEK HECE… ADIN TÜRK!.. Sen bu KUTLU değişin mübarek nefesi, kalenderi, Yusuf yüzlüsü değil misin?!. Koyma kendini geri.. bırakma gayretini; bunca çıyanın, yılanın tıslaması.. zehrini sarması, senin kinini ateşlendirsin!.. 

Ey Ülküdaşım!..

Dört bir afak köpekleşerek, salyasıyla alazlanıp senin canını dişleyip yok etmek ister!.. Nefesi boğup susturmak ister… Nefesin:Türk.. Canın:Türk!.. Varlığın:Türk!..

Bilirim; ve bilirsin ki; vatan kıldığın şu aziz toprağın üstünde gafile, caniye ve haine el açanlardan muzdaripsin… Varoluşunun nişanesi TANRIKUT TÜRKLÜĞÜN pusulanır, örselenen garip Anadolu Türklüğü senin feryadını duymasa da.. ateşini görmese de KURTBAŞLI tuğ, ay yıldızlı sancak ve koca bir Tarih senin omuzların üstündedir…

Can Ülküdaş; sen bizatihi Türklüğün namusu, izzetinin sahibi, kaderinin tecellisi olmakla mağrursun!..

Bu hıyaneti kurtpençenle parçalamak boynunun borcudur. Kerkük’e, Karabağ’a çöken karanlık şimdi Ankara’da yanı başında ufkunu sarar.. davranmak, mücadeleye koyulmak için neyi bekleriz?!. Bırak birileri ikbal için, bencileyn körlüklerinde post derdinde debelensin…

Ardına baktığında Roma önlerinde Attila, Niğbolu’da Yıldırım, İstanbul’da Fatih, Sakarya’da Mustafa Kemal ve Tanrı Dağında Kürşad ATA’nın ruhu ve duaları senledir!.. Müjdelenen zaferin şimdiden mübarek olsun!..

Murad Taştan

www.haberiniz.com.tr