KÜRT BAŞKA, PKK - "BOP" BAŞKA!... PDF Print E-mail
Written by ulku2   
Friday, 24 December 2010 14:14

Yıllarca çoluk-çocuk-bebek demeden, kadın-erkek, sivil-resmî demeden Kürt’ü katledecekler; gencecik Kürt kızları dağa çıkarıp harem kuracaklar, trilyonlarca kayıt dışı kara parayı yönetecekler; Boğaz’ın, sahillerin en seçkin bölgelerinde yaşayacaklar; milyon dolar-eurolarla yaygın basında transferler yaşayacaklar, Meclis’te dokunulmazlık zırhını yemine ihanet ederek kullanacaklar, saltanat sürecek ve Kürtler’in hakkını savunduklarını söyleyecekler ve çoğu Kürtçe bilmeyecek ve çoğu Kürt olmayacak! Biz de seyredeceğiz öyle mi?!..

Aylardır medyatik gürültülerle gûya Kürt korumacılığı yapıyorlar! İlginç bir sanal-ağ paylaşımını aktaracağım. Bir vatandaş; “Baba tarafım Berberi, anne tarafım Kürt. Annemin anne tarafı Arap, baba tarafı Çerkez peki ben neyim ve kendimi hangi kategoriye koyayım?” diye soruyor, peşine de; “21 yıl bu ülkede polislik yaptım. Ülkemi de herkesten daha çok sevdiğime inancım tam ama bırakın ben hem ülkem için çalışayım hem de özgür irademle ne olduğumu da haykırabileyim” diyor!

Ya bir şeyleri savunduğunu zannediyor ya da ne olduğunu bilmeden, ne olmaya karar vermeden, ne olduğunu özgür irâde(!)siyle haykırmak istiyormuş! Soyu belli olmayana ne denir bil/em/iyorum ama bir insanın kendini ne hissederse o olduğunu kesin biliyorum.Bu yüzden Türk Milliyetçileri olarak; “Kendini Türk hisseden herkes Türk’tür” deriz. Bununla yetinmez Anayasa’mıza; “Vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.” yazarız. Bununla da yetinmez Atatürk’ün ağzından; “Ne mutlu Türk’üm diyene” diye bir tarif yaparız! Dikkat; “Ne mutlu Türk olana” değil!..

Yüz yıllardır; kız alıp-verdiğimiz, Kürt hısımlarımız, dünürlerimiz, kirvelerimiz, dayılarımız, yeğenlerimiz, komşularımız var. Hepsi Türk kimliğini onurla taşır ve yurtdışında göğüslerini gere gere “Türk’üm” derler! Oysa onların Kürt olduğunu kendileri de, biz de biliriz! Ne bizim Türklüğümüzden, ne de onların Kürtlüğünden zerre kadar rahatsız olmadık, olmayız!

Seçim sath-ı mailinde sık sık Türk kelimesini terennüm etmeğe başlayan BOP Eş Başkanı, Şükrî Bitlisî’nin; “Türk ile Türk, Kürt ile Kürt/ Evde koyun, yabanda kurt” dizeleriyle anlattığı bin yıldan da eski komşuluk hakkını da, dîn gibi siyâsete kurban etmeye heveslendi!

Değil mi ki Türkler, Ziya Gökalp’in ağzından; “Türkü sevmeyen Kürt, Kürt değildir; Kürdü sevmeyen Türk Türk değildir!” demiş!.. Ve yine değil mi ki Ülkücüler, Başbuğ Alparslan Türkeş’in ağzından; “Onlar ne kadar Kürtse ben de o kadar Kürdüm; ben ne kadar Türk’sem onlar da o kadar Türk’tür” derler!

Ama Kürt olmayan, Kürtçe bilmeyen ve mazlûm Kürt kanıyla beslenen zâlim işbirlikçilerin, 1983’te ABD’nin “Bizim Çocukları”nın başı Netekim Paşa’ya -sadece tahrik amaçlı koydurulan- Kürtçe konuşma yasağının arkasına saklanarak yaptıkları bölücülükler yüzünden bunlar nedense unutulur!

Ve Kürt’lerin hakkını aramaya, hiç görevleri değilken bir başka ABD yandaşı, BOP Eş Başkanı’nın Genel Başkanlığındaki AKP döneminde başlanır! Bunların işi; “YÖK Başkanı’ndan İmam Hatipliye esas duruş almak” değil miydi? Bunların işi; “NATO generallerinden cami imamlarına selam almak” değil miydi? Kürt hakları, şövenist-ırkçı-faşist-bölücü halkçılık ne zaman ve niye bunların işi oldu?

Türk Milleti tarihte; Romalılar’a, Bizans’a, Persler’e, Farslar’a, Haçlılar’a, daha dün Baasçı Saddam’a karşı yalnız bırakmadığı Kürtlerini; bu “Haçlı-BOP Eş Başkanı İşbirliği” ne terk eder mi?

Ne bir Kürdümüzün saçının telinden, ne de bir tek çakıl taşımızdan vazgeçeriz! Gerekirse bu uğurda ölürüz ama epeyce haini de itlâf ederek vesselam...24.12.2010 Yeniçağ

Mustafa Aslan

 

 

 

 
bayrak2.gif

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!

Anket

Sitemizin son hali hakkındaki görüşünüz:
 

Free template 'Feel Free' by [ Anch ] Gorsk.net Studio. Please, don't remove this hidden copyleft!