BAYRAK, MİLLET, DEVLET… İŞTE İZMİR PDF Print E-mail
Monday, 22 April 2013 08:42

MHP’nin “Milli Değerleri Koru ve Yaşat” sloganı ile başlattığı mitinglerin ikincisi 20 Nisanda İzmir de Gündoğdu Meydanı’nda düzenlendi. ‘Bayrak’ temasıyla düzenlenen ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin katıldığı İzmir mitingine basındaki   her türlü karartma ve ambargoya rağmen ülkesini, milletini, vatanını bayrağını seven bir  milyona yakın insan katıldı. Bu insan seli alanlara caddelere sığmadı.  

Sırasıyla  Adana,  Erzurum, Konya, Elazığ, İstanbul, Samsun, Ankara da yapılacak bu mitinglerin her birindeki kalabalık çığ gibi büyüyerek artacaktır. Türkiye’yi kendi amaçları doğrultusunda bölerek dizayn etmeye çalışan emperyalistler ve onların yerli işbirlikçileri bu direnç ve irade karşısında hüsrana uğrayacaklardır. İşte Devlet Bahçeli’nin İzmir Bayrak mitingi konuşmasından satır başları…

 

 

VATAN BAYRAK MİLLET TUTKUNLARI HOŞ GELDİNİZ

- 23 Mart 2013 tarihinde Bursa’da yaptığımı Kuruluş mitinginden sonra şimdi de sizlerin huzurundayız. Böylesi bir sevgi sağanağını bizlere yaşattığı için Allah’a şükrediyorum. 1919 Samsun’daki erdem, Erzurum kongresindeki şuur, Sivas kongresindeki azim aynıyla aramızdadır.

- Vatan bayrak millet tutkunları hoş geldiniz. İzmirli kardeşlerim ve tüm dava arkadaşlarım sefalar getirdiniz. Bayrak İzmir’den doğruluyor, İzmir’de bayrak destan yazıyor. Bayrak Ege’nin semalarında parlıyor. Bayraklar nerede? Milliyetçi vatanseverler nerede? Türk milleti Türkiye nerede?

- Bugün Türkiye İzmir’den ses vermektedir. Birlikte yaşama ülkümüz daha da perçinleniyor. Bugün Gündoğdu Meydanı’nda gün doğuyor güneş açıyor. Bugün Alsancak kırmızı ile beyazın düğününe ev sahipliği yapıyor. Türk milletine yol ve destek veriyor.

- İzmir’in dağlarında çiçekler boy veriyor. Cesaret dolu milli vicdanlar meydan okuyor, zalimlere mesaj veriyor. Bayraklar dalgalanıyor, vatan yükseliyor. İzmir bugün bir başka bakıyor. İzmir şimdi bir başka güzellik saçıyor. Çok yaşa İzmir çok yaşa İzmirli kardeşim bin yaşa Türkiye.

 

63 AKLI KARIŞIK BU SESTEN ÜRKMELİDİR

Akil insanlara da tepki gösteren Bahçeli, “63 aklı karışık bu sesten ürkmelidir. Bu 63’lükler nifak dağıtımından, PKK sözcülüğünden acilen vazgeçmelidir. Aziz dava arkadaşlarıma ve milliyetçi-vatanseverlere çapulcular diyen ve asıl çapulcularla, asıl alçaklarla, asıl kokuşmuş kim varsa kader ortaklığı, fikir birliği yapan Başbakan Erdoğan bu sese dikkat etmelidir. Zira bu ses kendisinin, himaye ettiği teröristlerin, ruhunu teslim ettiği İmralı canisinin kâbusudur. Bayrağı lekelemeye çalışan şerefsizler, milleti bölmeye çabalayan utanmazlar, vatanı ayırmaya yeltenen aşağılık yüzler, bu sesle yerin dibine batmalıdır ve inşallah da batacaktır. Gündoğdu’dan yükselen bu ses, son vatanımızda sevgiyle yoğrulmuş, şefkatle büyütülmüş, merhametle beslenmiş, saygıyla olgunlaştırılmış ve asla bozulmayacak olan bin yıllık hukukun müşterek kalp atışı, müşterek beyanıdır” dedi.

TÜRK MİLLETİ KITIR KITIR DOĞRANMAKTADIR

Başbakan Erdoğan’a sert sözlerle yüklenen Bahçeli, Türkiye’nin kapkara bir dönemin içinde olduğunu söyledi, hükümeti şu sözlerle eleştirdi:

“Türk milletinin kimliği buharlaştırılmak, benliği baltalanmak ve varlığı bombalanmak istenmektedir. Emperyalizmin zincirleri kırılarak ve küresel darbe püskürtülerek kurulan Türkiye Cumhuriyeti parçalara ayrılma tehlikesiyle karşı karşıyadır. 90 yıl önce bir yükselişin başından, bir yücelmenin ucundan ve bir doğuşun şafağından yola çıkan aziz milletimiz, bugün bitişin yanına, tükenmenin ve yok oluşun kısacık mesafesine gelmiş durumdadır. Bölücü terör, Allah’ın belası bir çözüm ve barış süreciyle Türkiye’yi ve Türk milletini kıskıvrak ele geçirmek için son hazırlıklarını yapmaktadır. Başbakan ve hükümeti, PKK’ya el uzatmış, ayağa kaldırmış ve Türkiye’ye saldırı pozisyonuna getirmiştir. Terör suçundan müebbet hapse mahkum olan ve 40 bin kişinin kanını elinde, yüzünde, hülasa her şeyinde taşıyan İmralı’da yatan katil, Başbakan’la aleni pazarlık yapmaya soyunmuştur. Başbakan Erdoğan Türk milletinin şerefiyle oynadığı gibi, kendi şerefini de iki paralık etmiş ve şeref yoksunluğu sıralamasında bir numarayı kimseye kaptırmamıştır. İmralı canisi ve çetesiyle sürdürülen müzakere süreci; bitmiş, kadavraya dönmüş bir terör örgütünü tekrar diriltmiş ve iki büklüm olan belini doğrultmuştur. Canibaşı siyasallaştırılmış, PKK meşrulaştırılmış ve şu kepazeliğe bakınız ki bölücülük olağanlaştırılmıştır. Türk milleti kendi içinden çıkan bir siyasi irade tarafından kıtır kıtır doğranmaktadır.”

 

 

BUGÜNE KADARKİ MÜCADALE BOŞA MI?

Türk insanının kandırıldığını öne süren Bahçeli, “Neymiş efendim, çözüm ve güzellik olacakmış. Neymiş efendim, terör bitecek, silahlar susacakmış. Neymiş efendim, Türkiye güçlenecekmiş ve ekonomik olarak sıçrayacakmış. Bunların hepsi yalandır, aldatmadır, hayaldir ve asılsızdır. AKP hükümeti, bu iddiaları İmralı canisine ve PKK’ya boyun eğmenin bahaneleri olarak kullanmaktadır. Sayın Başbakan Türkiye’yi 10 yıldır yöneten sensin. İzmir’den sorarım sana, getiremediğin istikrarı PKK’yla mı temin edeceksin? Sağlayamadığın huzuru İmralı canisiyle el ve güç birliği yaparak mı hayata geçireceksin? Sayın Erdoğan, dünyanın neresinde teröristlerden aman dileyen demokratik yollardan seçilmiş bir iktidar vardır? Sen 10 yıldır ne yaptın? Bölücü terör örgütüne teslim olmak şayet her şeyi çözecek ve Türkiye’ye baharı getirecek idiyse, ne diye 29 yıldır mücadele edilmiştir? Ne diye bu kadar kayıp ve külfete katlanılmıştır? Sayın Erdoğan bunlarla ilgili bir fikrin var mıdır? Yoksa küresel çevreler, eşbaşkanlığını yaptığın kanlı projeler sana Türkiye’yi ve Türk milletini tasfiye görevi mi vermiştir? Bunun karşılığında dünyalığını mı biriktiriyorsun, banka hesaplarını mı şişiriyorsun ve yedi ceddine yetecek servetini mi çoğaltıyorsun? Başbakan PKK’lı teröristlerin, silahı bırakıp veya mağaraya gömüp elini kolunu sallayarak sınırlarımızdan çıkıp gitmesini istemiştir. PKK ise her defasında silah bırakmayacağını, böyle bir şeyin söz konusu olmayacağını açıklamıştır. Başbakan Erdoğan militanlara güvenceler bahşetse de, Türk askerini ve polisini sınırda robota çevireceğini ima etse de, henüz bunda başarılı olamamıştır ve olamayacaktır” dedi.

ZALİMLERİN ORTAĞI

MHP’nin “Kandil’e bayrak dikin, terör kamplarını dümdüz edin, teröristlerin kökünü kurutun” çağrısı yaparken hükümetin bambaşka bir yolda olduğunu savunan Bahçeli, “Başbakan İmralı canisiyle fiskos halinde PKK paçavralarını Türkiye’ye dikmek için uğraşmış ve bölücü teröre alan açmıştır. Bu nasıl bir kördüğüm, bu nasıl bir art niyet ve bu nasıl bir siyasettir? Sayın Recep Tayyip Erdoğan, senin amacın nedir? Türkiye’de konfederal bir yönetim sistemi kurarak, kendini başkan, İmralı canisini de özerk bir yönetimin başına getirmeyi mi düşünüyorsun? Cevap ver BOP’un eşbaşkanı, zalimlerin ortağı, peşmergenin yoldaşı, teröristlerin hamisi? PKK’ya boyun eğerek nasıl bir gelişme ve ne şekilde bir çözüm olacaktır? Bu acziyet, bu zavallılık yenilmişliğin, zafiyete düşmenin ve zayıflığın tescili değil midir?” diye sordu.

İBLİSÇE TAKTİKLER

Kalabalığa, “Türk olmaktan utanıyor musunuz. Türklüğü ırkçılıkla bir görenleri hoş görecek misiniz. Türk milletine aidiyetten Başbakan istedi diye cayacak mısınız. Türkiye’yi PKK’ya satma ve devretme hazırlığı yapan haramzadeleri affedecek misiniz” diye sorular soran ve “Hayır” cevabı alan Bahçeli şöyle devam etti:

“Bu hayırlar, Başbakan’ın, İmralı canisinin ve küresel efendilerinin emellerini Ege’nin dibine gönderecektir. Bu hayırlar Doğudan Batıya, Güneyden Kuzeye Türk milletini yaşatacak ve kardeşliğinin garantisi olacaktır” dedi. Bahçeli, yine alandakilere, “Benimle Türk milletini sahiplenmeye var mısınız. Benimle bayrağı dalgalandırmaya hazır mısınız?” diye sordu ve “Evet” cevabı üzerine “Bu evetler, Türk milletinin kendi kaderine sahip çıkacağının delilidir. Kamuoyu algısını PKK ve İmralı canisiyle yürütülen müzakerelere ikna etmek için iblisçe taktikler uygulanmaktadır. Ve peş peşe açıklamalarla süreç ihanetine desteğin arttığı ifade edilmektedir. Milletimize 'Terör bitsin mi', 'Anaların gözyaşı dinsin mi', 'Barış gelsin mi' diye sorular sorulmakta ve doğal olarak alınan olumlu cevaplar da süreç rezilliğine destek olarak ilan edilmektedir. Soruyorum sizlere, terörün bitmesine itirazı olan var mıdır? AKP’ye yardım ve yataklık yapan yandaş anket kuruluşları, asıl maksadı gizlemeden direk soru sormuş olsalardı, mesela İmralı canisiyle görüşmelere ne diyorsunuz ya da PKK’yla görüşmeleri kabulleniyor musunuz deselerdi, biliniz ki, yayınlanan anketlerde milletimizin bu rezil süreci tamamıyla reddettiği ortaya çıkacaktı.”

MELUN KORO

Bahçeli, “İşte burası gerçek er meydanıdır. Türk milletinin iradesi tümüyle sözde çözüm sürecine ve yıkım projesine karşıdır. Bugün süreç denilen ihanete sonuna kadar karşı çıktığımızdan dolayı Başbakan, AKP’nin kökü belirsiz yöneticileri ve bölücü ortakları bize ateş püskürmektedir. Bu melun koronun, partimize kandan geçinenler, barışa karşı çıkanlar, terörün bitmesini istemeyenler diyebilecek kadar gözleri kör olmuş, vicdanları kurumuştur” dedi.

ORHUN’A GİTMEN SENİ TÜRK VE MİLLİYETÇİ YAPMAYACAKTIR

Bahçeli, “Unutmayınız ki, Sevr Antlaşmasını yırtan milli mücadele kahramanlarına da işbirlikçi İstanbul hükümeti aynı şekilde saldırmıştır. Şu benzerliğe bakınız ki, mütareke yıllarında, Yunan ordusunun başarısı için dua eden Adliye Nazırı Ali Rüştü Efendi, İngilizlerin kapı kulu olmuş Sadrazam Damat Ferit Paşa varken, bugün de ABD’li askerlere dua eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümeti bulunmaktadır. Tüm bunların yanında Başbakan Erdoğan koşa koşa Orhun Anıtları’na gitmiş, büyük devlet adamımız Tonyukuk’un yazıtlarını ziyaret etmiş, sonra da bize 'siz ne yaptınız' diyerek milliyetçilikte ahkam kesmiştir. Sayın Başbakan, Yahudi Cesaret ödülü almak seni Yahudi yapmamıştır. Akdamar Kilisesi’ni onarmak seni Ermeni yapmamıştır. 88 yıl sonra Trabzon Sümela Manastırı’nda ayin yapılmasına izin vermen seni Ortodoks yapmamıştır. Papa heykeli altında imzalar atman seni Katolik de yapmamıştır. Bu itibarla Orhun’a gitmen, Tonyukuk’un aziz anısına tutunman seni Türk ve milliyetçi de asla yapmayacaktır. Sayın Başbakan sana geçmiş olsun, uğurlar olsun, sen bu treni çoktan kaçırdın. Mardin’de Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldığın gün, her zeminde Türklüğü etnik mertebeye indirdiğin ve ırkçılıkla bir gördüğün zaman her şeyi zaten kaybettin” dedi.

ALAYINA YETERİZ

Zimmet ve kalpazanlıktan sicil almış birisinin, geçmişteki hükümet yıllarımızla ilgili kendilerinden hesap sormaya çalıştığını hatırlatan Bahçeli, “AKP ve PKK ittifakı bize takıldıkça Başbakan hakkımda fezlekeler düzenletip Meclis’e sevk etmekte ve araştırma komisyonları kurduracağını ifade etmektedir. Herhalde bizim korkacağımızı zannetmektedir. Herhalde bizim kendisi gibi hemen gömlek değiştireceğimizi düşünmektedir. Sen değil, destekçilerin, sana yol veren yabancı dostların bir olsun birlik olsun yine fayda etmeyecektir. Zira Allah’ın izni, milletimizin ve İzmirli kardeşimin yardımıyla hepinizin hakkından geliriz, hepinizi yere sereriz. Tüm işbirlikçilerin, müzakerecilerin ve Türk milletine ölümü gösteren terörist zorbaların defterini düreriz. Bir başımıza da kalsak alayına yeteriz. Sayın Başbakan, sen yalanı, dolanı ve müfteriliği bırak da, PKK’ya nasıl teslim olduğunu, bölücülüğün ağına nasıl düştüğünü ve canilere neleri vaat ettiğini açıkla. İmralı canisini nasıl doyurduğunu ve hangi sözlerle umutlandırdığını anlat. Kayıktan gemi filosuna ulaşmanın sırrını ve talihini gel de bu meydanda izah et. İktidara gelmeden önce banka batıranlarla Bozüyük’te ne görüştüğünü, hükümet yıllarında dünürlere, yandaşlara kamu bankalarını nasıl peşkeş çektiğini itiraf et. Ogerlere, Oferlere, Arap şeyhlerine, mısırcılara, yumurtacılara, doğalgazcılara, arazi mafyalarına, ihalecilere millet hazinesini nasıl yağma ettirdiğini onurluysan ifade et. Başbakan, kaçamayacaksın, kurtulamayacaksın, kandıramayacaksın ve bil ki mutlaka iki cihanda da istismarlarının, talan ve tahribatlarının hesabını vereceksin” diye konuştu.

HESAP VERECEKSİN

Bahçeli, konuşmasının sonunda, “Biz her şeye katlanmaya razıyız, ama sen ve hükümetin de çalmaktan, çırpmaktan, yetim malı yemekten, teröristlere çanak tutmaktan ve Türk milletine ihanetten kesinlikle bağımsız yargı önünde hesap vereceksin. Bizim yolumuz nettir ve milli birliğe, bin yıllık kardeşliğe gitmektedir. Bizim sözümüz milli, insani ve İslami tüm çağrıları kapsamına almaktadır. Bir kez daha vurgulamak isterim ki, Türk milleti tektir, Türk bayrağı tektir, Türk vatanı tektir, Türkiye Cumhuriyeti Devleti tektir ve Türkçe tek yaşayacaktır. Kimin nereli ve anasının dilinin ne olduğu bizim için önemli değildir. Türk milletinin mensubu olmaktan iftihar eden, bölünmeden, ayrılmadan ve kopmadan uzak duran her kardeşimle bir bütün olacağız. Kimseyi ayırmadan, kimseyi dışlamadan ve kimsenin kökenine bakmadan kardeşlik hukukunu teminat altına alacağız” dedi.

Last Updated ( Monday, 22 April 2013 13:43 )
 
bayrak2.gif

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!

Anket

Sitemizin son hali hakkındaki görüşünüz:
 

Free template 'Feel Free' by [ Anch ] Gorsk.net Studio. Please, don't remove this hidden copyleft!