İstanbul sefalet yuvası oldu

Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbul’un her köşesi sefalet yuvasına dönmüştür. AKP’nin ekonomi politikası iflas etmiştir. İstanbul yoksulluğun rekor kırdığı bir kent halini almıştır. Türkiye kötü yönetilmektedir, İstanbul imdat çığlıkları atmaktadır. Hala ısmarlama anketlerle oyunu göstermekteler. Hangi sosyal ve ekonomik kaosa ihtiyaç var. Ülkemiz zaten yangın yeridir. Gençlerimiz işsiz ve yuva kuramamaktadır. Her yıl 700 bin kardeşime iş verebilmek için İstanbul’dan ses veriyoruz. İşsizlik sorunun üzerinden mutlaka geleceğiz. İstanbul’a ikili hayat yerleşmiştir, bir tarafta lüks bir tarafta yoksulluk. Sığınma evleri dolup taşmaktadır. Cezaevleri hayatları kararanlarla doludur. Milletimizin yarısı et yiyemektedir. Haneden çocukları gemiler almış, mısır tüccarına girmiş ve enerji patronu olmuştur. Türkiye’nin sosyal ve ekonomik yapısında şiddetli bir kanama var. İstanbul’un her köşesinde yoksulluğun izlerini silecek parti MHP’dir.”

Başbakan Erdoğan’a yüklenen Devet Bahçeli, “Başbakan rakamları bıraksın da sokağa, pazara baksın. Etrafındaki beslemelerin durumuna bakarak milletimize yalan söylemesin. Dün aldığı maaşla geçinemeyen Başbakan bugün asgari ücretin yeterli olduğunu söylemektedir. Biz asgari ücreti net 825 lira yapmak için ses veriyoruz” diye konuştu. “Başbakan milliyetçiliği parayla ölçüyor” diyen Bapçeli şunları söyledi: “Başbakan IMF kapılarında dolandığı günleri ne çabuk unuttu. Bu kadar gerçeklerden kopuk densiz bir şahsiyetin Türkiye’yi yönetmesi bir zuldür. Papaz elbisesi bile giyebileceğini söyleyen Başbakan’a hatırlatırım ki sen bizim milliyetçiliğimizle boy ölçüşemezsin. O ağızdan Türklüğe zehir saçılmıştır. Orhun Anıtları’nın yolunu yapmayı milliyetçilik zannediyor. Başbakan Erdoğan’a sesleniyorum; milliyetçilik hissetmedir, taklitle olmaz, bir inanç meselesidir eş başkanlıkla bağdaşmaz.. Metehan’ın zaferleriyle övünüyor, Alparslan’da kendimizi buluyorduk. Doğu Türkistan dediğimizde hüzünleniyorduk. Recep Tayyip Erdoğan sen bunları anlamazsın anlasan da dile getiremezsin. Sen istesen de milliyetçi olamazsın.”

Bahçeli, “MHP ile çocukların ellerinde püskevitler düşmeyecek, Hilal kartla aileye huzur ve refah gelecek. Poşetler, sepetler erzaklarla dolup taşacak. yolsuzluğa karışmış AKP kadrolarının burunlarından fitil fitil getireceğiz” dedi. MHP lideri şunları kaydetti: “Demorkasi ve insan hakları maskesi takanlara MHP’nin kim olduğu göstereceğiz. İstanbul’u huzura erdireceğiz. İnsanlık düşşmanlarını temizleyeceğiz. İstanbul 12 Haziran’da doğruya olan bağlılığını bir kez daha gösterecektir.”

Tuğla tuğla hesap sorulmalı

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Kocaeli’nde de TOKİ’yi eleştirdi. Bahçeli, bu kurumun yöneticilerinin “kendilerini kurtarmak için” milletvekili adaylığına soyunduğunu savunarak, şunları kaydetti: “Çünkü milletvekili olurlarsa hesap sorulmaktan dokunulmazlık zırhının altına saklanarak kurtulacaklarını zannediyorlar. Şimdi bu TOKİ’deki hesabı mutlaka sormalıyız. Bu arsalar nasıl temin edildi, bu arsalar kimlere peşkeş çekildi, peşkeş çekilen bu arsaların üzerine kimler apartmanlar dikti? 9 yılın içinde 3 bin, 4 bin, 5 bin konut yaparak 11-12 tane son model arabalarla İstanbul’da ve Türkiye’de kimler geziyor? Bunun yanı sıra garibin taksitlerle aldığı evin damı akıyor, kaloriferi yanmıyor, boruları patlıyor, pencereler eğiliyor bükülüyor, kapıları yerinde durmuyor ve layık olduğu şeklide bir eve sahip olamıyorsa o zaman bu TOKİ’nin hesabını tuğla tuğla sormak lazım.”

Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın seçimden sonra yeniden iktidar olması durumunda bir anayasa değişikliği düşünüyorsa bunun kapsam ve niteliğini halka paylaşması gerektiğini belirtti. Bahçeli, bu konuda AKP’nin gazetelere ilan verebileceğini ifade etti. Seçimden önce halkın bu konuda bilgi sahibi olması gerektiğini, buna göre karar verebileceğini bildiren Bahçeli, şöyle devam etti: “Gazetelere ilanı böyle ver; anayasanın başlangıç metni şu olacak, anayasanın birinci, ikinci, üçüncü maddesi şu olacak diye niyetini açıkla. Yani anayasada etnik temelli ayrımcılığı besleyecek, onlara hukuki zemin hazırlayacak, Türkiye’yi bölmeye çalışacak, iki dilli hayat, demokratik özerklik, eyalet sistemleri gibi saçma sapan Türkiye’yi riske sokan maddeler olacaksa bunu öğrenmek milletimin hakkıdır.”

Selcan Taşçı NOTLAR

Milliyetçi Hareket Partisi 12 Haziran’a giden sürecin, şüphesiz ki “flaş” partisi oldu. Kah iktidar yanlısı medyanın 12 Eylül referandumundan başlayarak yürürlüğe soktuğu “böl-parçala-yönet” senaryosu, kah siyasi rekabetin devleti yönetmeye talip olduğu iddiasındakilerin “eline, beline ve diline” yakışmayacak üslupta yürütülmesi, kah “kaset”, kah MHP liderin fenomene dönüşen söylemleriyle MHP hiç olmadığı kadar çok manşetlerde son dönemde. Gazetecilik açısından, sandığa doğru MHP’yi izlemek tarihin önemli bir virajının nasıl alınacağına da şahitlik etmek anlamı taşıyor bizler için. Son durağımız İstanbul, bu viraj alışa dair tahminde bulunurken en önemli verilerden biri olacak elimizdeki. Çünkü tek başına 85 milletvekili çıkarıyor bu şehir.

Bu zamana kadar Anadolu yollarında, Ege ve Akdeniz kıyılarında, Trakya’da dikkat çekici bir yöneliş gözlemledik MHP’ye . Orta Anadolu’daki kalelerinde açılan gedikleri kapatmakla kalmayıp üzerine yeni oylar da eklediğini, Trakya’daki AKP’den kurtulma motivasyonundan ne orada beslendiğini, Ege ve Akdeniz’deki Yörük-Türkmen damarının MHP’yi sahiplenişi anlattık size bu süreçte. MHP’nin buralarda yakaladığı rüzgarı estirmesi ise İstanbul’a bağlı... Baraj İstanbul aslında bu seçimde. Herkes bunun farkında...Dolayısıyla herkesin aklı meydanda...

Bahçeli’nin konakladığı Wow Otel’in lobisinde “çıkış” saatini bekleyenlerin telefonlarına arka arkaya son dakika fotoğrafları geliyor Kazlıçeşme’den...

Kazlıçeşme’de karşılaştığım adaylara soruyorum.

Celal Adan ve Ümit Özdağ sessiz çoğunluğa güvenenlerden...

Üçüncü bölge adayı Atila Kaya’nın yüzü gülüyor ama sandık bu, şeytan boşaltır(!) temkinliliği de elden bırakmamayı tercih ediyor. Azerbaycan ağzıyla İstanbul “Ele, bele!..” Kaya’ya göre.

Azmi Karamahmutoğlu, “evlerden üç hilal sallıyor insanlar” diyor teveccühü anlatırken.

***

MHP Kadın Kolları Başkanı Şennur Şenel, Gaziantep’ten gelmiş. Bahçeli’den bağımsız olarak bir koldan da o geziyor Anadolu’yu. Hedefi de yüksek, o hedefe ulaşacağına dair inancı da.

***

İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Gökmen Kantar’la karşılaşmışken hayli tartışılan Ergun Babahan protestosunu soruyorum:

- Mustafa Karaalioğlu sizden özür bekliyor, dileyecek misiniz?

- Biz basın açıklaması yoluyla, demokratik tepkimizi ortaya koymak istedik. Yaşananları tasvip etmemiz söz konusu olamaz, sorumlularını da araştırıyoruz. Ancak özür dilemesi gereken Ülkü Ocakları değildir. Özür dilemesi gereken özür beklerken, yalan yanlış yorumlarla insanların onurunu, kurumların saygınlığını kırıp dökmekten çekinmeyen yazarlar ve yazarları istihdam etmekte ısrarcı olan gazete yöneticileridir.

***

Ve Kazlıçeşme...

120 bin metrekarelik alanı çevirmek için yüz adet vinç kiralamış MHP. Alan süslemesi için 100 bin bayrak kullanılmış. İstanbul’un dört bir yanından kendi imkanlarıyla yahut MHP teşkilatlarınca tutulan 30 deniz motoru ve 500 otobüs ile meydana gelenlere 75 bin şişe su, 25 bin tişört ve 50 bin şapka dağıtılmış...

Tecrübeli miting gözlemcilerine göre 150 bin kişi var alanda... Kalabalık hayli coşkulu. Bahçeli konuşmasına başladığı andan itibaren son cümlesine kadar kullandığı her ifadeye bire bir karşılık buluyor meydandan.

“Eller istiyor diye vaz mı geçelim, inadına MHP”, “Gerekirse yeniden fethe hazırız”, “İlkeli lider hoş geldin...” , “AKP’nin şifresini çözdük aldatma ve kandırma...”, “Durma ilerle İstanbul seninle...” yazıyor İstanbullu MHP’lilerin ellerinde tuttukları dövizlerde.

Ve meydanların bir dili varsa eğer, “şeytanın bacağını kırdık” diyordu muhtemelen dün Kazlıçeşme...Yeniçağ