ÜYELERİ VE YÖNETİCİLERİ ARASINDA DERNEĞİMİZ ÜLKÜ TEK'İN DE BULUNDUĞU TÜRK DAYANIŞMA KONSEYİ, SON ZAMANLARDA SÖZDE BİR DEMOKRATİK TALEPMİŞ GİBİ BÖLÜCÜLER TARAFINDAN ÖNERİLEN ÖZERKLİK VE İKİ DİLLİ YAŞAM  İSTEKLERİNİN BİR YIKIM VE İHANET GİRİŞİMİ OLDUĞUNU VE BUNA İZİN VERİLEMEYECEĞİNİ İFADE EDEN ÖNEMLİ BİR BİLDİRİ YAYINLADI. BİLDİRİ ŞÖYLE: 

TÜRK DAYANIŞMA KONSEYİ’NDEN
TÜRK VE DÜNYA KAMUOYUNA DUYURULUR

Bilindiği gibi ülkemiz son yıllarda Türk milletinin bekasına tehdit oluşturan büyük bir değişim, dönüşüm ve yıkım projesinin tartışma ve uygulama alanı haline getirilmiş, milletimiz  küresel emperyalizmin hedef tahtası haline getirilmiş ve böylece milli varlığımız ve bütünlüğümüz bir ölüm kalım sürecine sokulmuştur.
 
Bu süreçte milletimizi  bir arada tutan tarihi ve kutsal kavramlarımızın içi boşaltılmaya, inanç değerlerimiz yıpratılmaya ve yozlaştırılmaya çalışılmış, böylece  oluşturulan kargaşa ve belirsizlik ortamından faydalanan emperyalist güçler ve onların yerli işbirlikçileri  milletimizin ve devletimizin geleceğini ciddi boyutta tehdit eden bir takım kirli hesaplar yapmaktadırlar.

 Yaşanan gelişmelere bakıldığında, değişim görünümlü yıkım sürecini yönlendirenlerin ilk etapta milletimizi yoksul, mutsuz ve geleceğe olan güvenini yitirmiş bir toplum haline getirmeyi hedefledikleri açıkça görülmektedir. Yıllardan beri küreselci sermaye tarafından sağlanan fonlarla da desteklenen bu faaliyetlerin sonucunda toplumsal reflekslerimiz zayıflatılarak, tepkisiz, duygusuz ve duyarsız bir toplum oluşturulmaktadır.

Bu yıpratıcı faaliyetlerin yıkıcı bir sonucu olarak; ne yazık ki, ülkemizin bir bölgesinde özerk ve iki dilli bir yapı kurdurularak, binlerce yıllık kardeşliğimize darbe vurulmak ve söz konusu bölgemiz vatan topraklarından koparılmak istenmektedir. Kısacası vatanın bölünmesi, milletin parçalanması plan ve proje aşamasından uygulama ve gerçekleştirme aşamasına getirilmiştir.

Türk Dayanışma Konseyi olarak, bu noktada bir kez daha ifade ediyoruz ki, Türkiye Cumhuriyeti; binlerce yıllık devlet geleneğimizin devamı olarak, şehitlerimizin kanlarıyla kurulmuş; analarımızın göz yaşlarıyla, insanımızın bilgi, beceri, ve alın teriyle yoğrulmuştur. Türk milletini birbirine kenetleyen milli şuur işte böyle  bir aşk ve imanın,  böyle bir kan ve göz yaşının, böyle bir alınteri ve emeğin ürünüdür.  Milli şuurumuz işte bu yüzden köklüdür, bu yüzden kutsaldır, bu yüzden sebat ve hayat doludur.

Yine Türk Dayanışma Konseyi olarak diyoruz ki;  Nasıl ki, et tırnaktan ayrılmazsa; Türk milletini oluşturan ve bu coğrafya üzerinde yaşayan bütün toplumsal kesimler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını benimsemiş bölünmez bir bütündür.

Diğer taraftan coğrafi, sosyal, tarihi, kültürel ve ekonomik gerçekler bizi birbirimize sıkı sıkıya bağlayan ortak değerlerimizdir.
 
Türk milleti tanımı, bu coğrafyada hayat bulan bütün toplum kesimlerini bünyesinde barındıran ve kapsayan bir kimliği ifade eder.

Bilinmelidir ki,  milli birlik ve beraberliğimizi bozarak, kardeşi kardeşe düşürmeye ve , ülkemiz içinde bir kısım vatandaşlarımızı ayırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.  Bölünme planı yapanlar dün olduğu gibi bugünde hüsrana uğrayacaklardır.
 
Toplumumuzu  bir arada tutan en önemli unsurlardan olan dilimizin kullanımını zaafa uğratma çabaları ve bunun devamı olarak ülkemizin bir bölgesi için özerklik talep edilmesi son derece tehlikeli bir gelişmedir.

Dil birliği, aynı şekilde düşünmenin, aynı şeyleri hissetmenin ve hislerimizi aynı şekilde paylaşmanın en önemli aracıdır.

Bu coğrafyada türkülerimiz, oyunlarımız, ağıtlarımız, kültürümüz, tarihimiz ve kaderimiz birdir.

Şurası çok iyi bilinmelidir ki, binlerce yılda harcı karılan bu birliğimizi bozmak kimsenin harcı değildir.

Yine bilinmelidir ki, Anayasamızın devletimizin temel niteliklerini ifade eden, değiştirilemez ve değiştirilmesi dahi teklif edilemez maddelerinin tartışmaya açılması bizi ayrışmaya götürür.

Türk Dayanışma Konseyi, acı tecrübelerin kazanımları olarak Anayasamızın ilk üç maddesinde ifadesini bulan nitelik ve ilkelerin ve  milletimizi bir arada tutan bütün değerlerin yılmaz savunucusu olamaya devam edecektir.

Bu nitelikleri tartıştırmayız.
Bu tür girişimlerin yol açacağı sonuçların acı tecrübeleri hepimizin malumudur.
Milli birliğimizi zaafa uğratacak, milletimiz arasına ayrılık tohumları ekecek, bizi bizden uzaklaştıracak girişimlerde bulananları ve bu kimselere umut aşılayarak kamuoyuna sunanları şiddet ve nefretle kınıyoruz.

Bizler Türk Dayanışma Konseyi olarak, dost düşman herkese, bir kez daha tüm gücümüzle haykırıyoruz ki:
Türkiye Cumhuriyeti tek millet, tek devlet, tek vatan, tek bayrak, tek dil ülküsü ile kurulmuş üniter bir devlettir.
Türkiye Cumhuriyeti, demokratik laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.
Dili Türkçedir.
Bayrağı beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Milli marşı İstiklal Marşı’dır.
Başkenti Ankara’dır.
Bu ilkeleri ve değerleri
Kimseyle Tartışmayız;
Kimseye de tartıştırmayız…

Türk ve Dünya Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur.5.1.2011

TÜRK DAYANIŞMA KONSEYİ